24 Eylül 2014 Çarşamba

Lady Gaga İstanbul Konseri



Öncesinde bu kadını daha iyi tanımak istiyorsanız  TIKLAYINIZ

Lady Gaga İstanbul’a 21 Tırla Geldi

İstanbul, 16 Eylül‘de dünyanın en önemli starlarından birini ağırlayacaktı. Her konseri olay yaratan ve konser videoları Youtube’da tıklanma rekorları kıran Lady Gaga da “Lady Gaga’s artRAVE: the ARTPOP Ball” turnesine tabii ki koloni halinde geliyordu.Sadece 1 kıyafetinin bile 1 tıra anca sığacağını düşündüğümüz Gaga’nın 21 tır ve 144 kişilik ekibiyle geliyor olması bizi pek şaşırtmadı. Neticede koskoca Lady Gaga’nın araba kiralayıp İstanbul’a gelmesini beklemiyorduk ya… Bildiğimiz üzere bu konserde “Venüs” gezegeninin atmosferi yaratılacak. Bunun için tonlarca detay var. Zaten dansçıları kendi başlarına bir ordu kıvamında. Teknik detaylar, keza kostümler, kuaför, stil danışmanları ve sanat yönetmenlerini de hesaba katmak lazım.

Yine de kabaca hesaplamaya çalıştığımızda o 21 tırın içinde neler olabileceğine dair net fikirler yürütemiyoruz. Ne demişler: “İnsan bazen sadece hayret ediyor!”

2 günlük hafta sonu tatiline çıkarken bile yanımıza 2 bavul alıyoruz diye bizi eleştiren erkeklerin bundan sonra bizi anlayışla karşılayacaklarını düşünüyor ve herkesi de bu tır olayına fazla kafa yormamaya davet ediyorum.



Lady Gaga daha ülkeye giriş yapmadan bizim ülke karıştı zaten. Dinci kesimler ve bir takım  yandaş niran ünsal ve sürü beyinli ak kafalı Gaga'yı ülkemizde istemediler. Ahlak yoksunu islam karşıtı ve fazla erotik olduğu düşüncesiyle gençlerimizi yoldan çıkaracağını düşündüler. Ülkede bu kadar çocuk ve hayvan tecavüzleri, çocuk yaşta evlenenler kaçırılanlar, kadın şiddetleri, çocuğunu doğurup çöpe atan beyin yoksunu insanları es geçip 2 saatlik sahne SHOW'unu ahlaksız buluyorlar. İlginç. SHOW'un üstüne basarak söylüyorum daha iyi anlamanız için. Gerçek hayatta olan biten bunca ahlaksızlıkla hiçbir şekilde kıyaslama bile yapılamayacak bir durum. Aynı kategoride bile değiller. Ki zaten o konsere gelen herkes kendini neyin beklediğini biliyor. Yani o showu görmek izlemek için dünya para ödüyor.Ne ahlaksızlığı Niran Ünsal. Senin de kokainden hapislerde süründüğünü evlilik dışı çocukların olduğunu ki bence bu da eleştirilebilir birşey değil özel hayat ama unutma bunları. Demem o ki sen bi dur. Sen bi sus. Sen ağzını bile açma.

Niran bir tarafa bir de hani şu abd 'de yaşayan hoca varya işte onun müridleri de ayrı bir ayaklandı. Yok şeytanın ne işi varmış. Yok o kadın bu ülkeye giremezmiş. Yok türkçe olimpiyatları için verilmeyen stad neden Lady Gaga konserine kapılarını açmış blah blah. Tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış.

Bu arada Niran baktı ki Gaga geliyor ortalığı inlete inlete bu sefer ''giyin de gel gaga'' diye kampanya başlattı.  Lady Gaga'ya sesini duyurmaya çalışan niran ünsal tabiri caizse yırttı kıçını. Evet Lady Gaga'ya. Lady Gaga'ya giyin diyor. Bende sizin gibi bir taraflarımla güldüm bu duruma merak etmeyin. Boş boş işler peşindesin nirannn. Kıçını yırttığınla kaldın afedersin. 

Ne yapmalıydı ne bekliyordunuz ki. Sizler gibi basit mi takılsın sahnede. Alsın eline mikrofonu... sıkı sıkı tek eliyle tutsun... radyodan televizyona geçen ilk şarkıcılar dönemi gibi öteki eliyle bir aşağı bir sağa sola tempo tutsun... şarkının içinde “aşığım” sözcüğü geçince elini kalbine bastırsın... “gözlerim” derken gözünü işaret etsin... mehter hesabı iki adım ileri bir adım geri sahnede hareket etsin... Bu mudur. Hayır Gaga bu değil. Bu yüzden o Lady Gaga sende sesini bir yerden duyurmaya çalışan aciz bir zavallısın.

Gaga'ya bak be. Nasıl sevilmez bu kadın nasıl. Gölgesi bile olay. Adının geçtiği yerde kıyametler kopuyor. Ortalığı inletiyor. Bir tek bu kadının hayranlarına hak veriyorum. Bu kadar seviyorlar deliriyorlar resmen. Helal size gençler sevin tabi bu kadını. Zamanında M.Jackson hayranlarına da hak veririm ama rahmetlik oldu adamcağız.

Lady Gaga'nın bir sözünü akıllara getiriyorum hemen;

''Dünyayı nasıl rahatsız ettiğimle hatırlanmak istiyorum''

Lady Gaga sonunda Türkiye’ye giriş yaptı. Yaptığı her şey, attığı her adım olay olan Gaga Türkiye’ye gelir gelmez Instagram hesabından arka arkaya 4 fotoğraf birden paylaştı.
İlk olarak havaalanında kostümleriyle Türk hayranlarının karşısına çıkan Pop Model adeta “Yarınki showa hazır mısın İstanbul” diye bağırıyordu.

   





Kalacağı otelde onu karşılayan güzel sürprizleri ise teşekkür ederek Instagramladı.
İçlerinden en tatlısı; Gaga’nın köpeği Asia için otel odasına bırakılmış not oldu.

Bu arada hayranları havaalanına ve otelin önüne akın etmişlerdi. Gaga onlara imza dağıttı kimisine sarıldı öptü hayranlarını ne kadar sevdiğini tekrar tekrar hissettirdi. Hayranları kendini paraladı resmen ağladı bağardı çağırdı yırttılar kendilerini. Bu kadın nasıl bu derece sevdirdi kendini diyicem olmuycak. Sevdirir tabi şeytan tüyü var kadında. O da little monsterlerini çok seviyor zaten.



Lady Gaga'yı ertesi gün yine otelden çıkarken görüyoruz. hayranlar yine kapıda akın akın gelmiş. Koruması Gaga'yı kaçırıp hemen arabaya bindiriyor. Zaten bıraksa o kadıncağız yoğun sevgiden ölürdü. Kolu bacağı bir yeri kırılırdı. Azgın boğa gibiydi monserler.
Gaga'yı ilerleyen saatlerde lüx bir tekneyle boğaz turunda görüntülüyoruz. Bu arada Gaga zaten instagramdan paylaşıyor fotoğraflarını. Yüzündeki gülümsemesiyle ne kadarda sevimli görünüyor kadın. Minnacık zaten al bağrına bas. 






Anne Ben “littlemonster” Oldum!

ARTPOP, İSTANBUL, LADY GAGA

16 Eylül Salı akşamı İstanbul, öyle bir şova tanık oldu ki bir benzerini bir daha ne zaman izleriz bilemiyorum…

Lady Gaga sahnesinde sanat, pop, artistik renkler, müzik, enerji, dans, moda ve tutku vardı!
Lady Gaga’ya önyargılarla yaklaşanların fikrini değiştirmek mümkün değil biliyorum ama konsere gelmeyip de konseri merak edenler için anlatıyorum…

Alışık olduğumuz diğer dünya starlarının aksine Lady Gaga tam 21:00’da çıktı sahneye. Perdeler iner inmez bambaşka bir dünyada bulduk kendimizi. Baştan söyleyeyim o büyülü dünyada olumsuz düşüncelere, soluk renklere, can sıkıntısına ve mutsuzluğa kesinlikle yer yok!



“İstanbul sizi seviyorum” klişesini Gaga da unutmadı!

 Sahnenin tasarımını gördüğümde “Andy Warhol yaşasaydı da şu sahneyi görseydi”  diye geçirdim içimden. Çünkü PopArt, Lady Gaga’nın ArtPop Partisiyle yeniden vücut bulmuş gibiydi.



Tolerans, barış ve aşk hakkında verdiği samimi mesajlar sayesinde zaman zaman kendimi rengarenk bir terapinin içinde hissettim!

Dünyayı dolaştım. Gay olmak çok zor. Ne olduğunuzdan utanmayın, kendinizle gurur duyun. Tanrı hepimizi seviyor. Türk hayranlarım saklanmamalı" 

Lady Gaga şovunu sadece bir konser olarak değerlendirmek haksızlık olur. Haus of Gaga ekibinin yarattığı sanatsal bir şov olarak tanımlayabiliriz. Ancak Lady Gaga’nın çıplak sesinin beklediğimden çok daha net ve temiz olduğunu da söylemek isterim. Piyanonun başına geçip “Yoü and I” söylediğine şahit olsaydınız siz de onu neredeyse bir soprano ilan edebilirdiniz.




Ayrıca sahne hakimiyeti kusursuz, dansçılarıyla ise son derece senkronizeydi.

Evet, tüm haberlerde de bahsedildiği gibi Lady Gaga sahnede soyundu! 3 şarkıda bir kostüm değiştiren Pop Model, kostüm değişikliklerinden birini de sahnede 10 binlerce hayranının önünde gerçekleştirdi. Ratchet şarkısı eşliğinde yaptığı bu şov da konserin nefes kesen anlarından biriydi.



Gelelim “littlemonsters” diye hitap ettiği hayranlarıyla olan iletişimine. Sahneye bir hayranını davet etti ve onunla birlikte “Born this way” söyledi. Ardından şanslı “littlemonster” Lady Gaga ile birlikte kulise gitti.

Bir buçuk saat boyunca sahnede kalan Gaga’nın en çok eşlik edilen şarkısı tabii ki “Alejandro” oldu. Poker Face, Bad Romance, Telephone, Applause ve Venus de Türkiye’deki hayranları tarafından ezbere söylendi.



Modanın bu kadar içinde olup, her tasarımcıyı yakından tanıyan bir insanın kostümlerini eleştirmek bize düşmez ama giydiği her şey yarattığı dünyayla mükemmel bir uyum içindeydi.

İşte tam da bu yüzden, konserdeki en küçük ayrıntılarla bile o spiritüel ve pozitif enerji dolu ArtPop dünyasına beni çekebildiği için “Anne ben dün akşam ‘littlemonster’ oldum!”


AÇIK SEÇİK GİTTİ

 !7 Eylül saat 16.30 sıralarında İstanbul’da kaldığı otelden ayrıldı.

Yıldız şarkıcının içi tamamen çıplak, transparan, çok cüretkar bir kıyafetle havaalanına gelmesi herkesin dikkatini çekti. Lady Gaga'nın şiddetli rüzgar nedeniyle zor anlar yaşadığı da görüldü.


Lady Gaga, otelden köpeğiyle birlikte çıkarken, kendisini bekleyen bir grup hayranının yanına giderek kısa bir süre sohbet etti. Hayranlarıyla fotoğraf çektiren sanatçı, imza da verdi. Bir hayranına sarılan Lady Gaga, grupla birlikte gazetecilere poz verdi.








DEFNE SAMYELİ LADY GAGA ÇIKARMASI

LADY GAGA... WOW... - 18/09/2014

Uzun zaman sonra ilk kez bir konser bana “İyi ki gelmişim”dedirtti.       O trafiğe de,      astronomik bilet fiyatına da, İTÜ konser alanı yollarını arşınlamaya da değdi.
Dünya üzerinde, hele dijital markette albümleri en çok satan sanatçılardan Lady Gaga, İstanbul’da     kelimenin tam anlamıyla     müthişti.

Gaga, fütursuzluğun beden bulmuş haliydi.

Kendinden beklendiği üzere çok provokatif kostümler giydi. Hatta sahnede soyundu bile. Güldürdü,    ağlattı, şaşırttı.

Bir sahne şovunda olması gereken her şey ve fazlası vardı İTÜ’de o gece.

KONSERDEN NOTLAR

* Lady Gaga, ülkemize gelen sanatçıların neredeyse hepsinin yaptığı gibi konuşmasını ve şarkılarını Türkçe sözcüklerle renklendirdi. Üzerine yapışmış gibi durmadı; sahici ve samimiydi.

* Bol bol konuştu, İngilizce ve kalabalık her söylediğine çok güzel tepki verdi.
* Her şarkı için yeni bir kostüm giydi. Hepsi Gaga’nın tarzına özel tasarlanmış kıyafetler, birbirinden    ilginç ve güzeldi.

* Kalabalık arasından bir genç kızı sahneye çıkardı, piyano başında beraber otururlarken söyledi şarkısını. Sarı saçlı, yüzü ‘küçük canavarlar’ gibi (Lady Gaga hayranları) boyalı kız İranlıymış. Gaga ona sarılıp, öptü.

Farklılıkların güzelliğine ve eşcinsel haklarına değindi, bir yandan ‘Born This Way’i söylerken. İranlı kız gözyaşlarını tutamadı.

* Lady Gaga, hem popta çığır açan bir şarkı yazarı, hem de çok iyi bir şarkıcı. İlk albümünden bu yana kuvvetli sesini bağıra çağıra her şarkıda ispat etmeye kalkmaması, şarkılarını dinleyene daha kolay   benimsetiyor. Vokal performansının farkı sahnede    ortaya çıktı tabii. Konser sonuna kadar -o kadar dansa rağmen- sesinde en ufak bir düşme olmadı. Çok ama çok iyiydi.

*15 dansçısı da sürekli kostüm değiştirdiler. Koreografi, ekran grafikleri, ışıklar ve kostümler “Oh, sonunda adam gibi bir sahne şovu izledik” dedirtti.
Özenilmiş iş başka oluyor. Sırtında bir gömlekle üç vokalistin sesinin arkasına sığınan sanatçılar hiç tat vermiyor.

BEN BÖYLE DOĞDUM

“Ben kendi yolumda güzelim. Çünkü Tanrı hata yapmaz. Doğru yoldayım ben, bebeğim. Ben böyle doğdum.”

Ne renk olursak olalım, inancımız hayat bakışımız, görüntümüz ne olursa olsun kendimizi kabul edip sevmemiz gerektiğini söyleyen bir şarkı ‘Born This Way.’
Lady Gaga gay’lerin haklarını en çok savunan sanatçılardan biri. Konserinde gökkuşağı bayrağını açan LGBT üyeleri en öndeydiler.

Sanatçı, bu turnenin her ayağında yaptığı gibi toleransa, kabule ve sevgiye değindi. Bu konuşmanın üzerine “Türkiye’deki gay’ler, ellerinizi kaldırın” dedi; binlerce  el kalktı. Çoğunluğu belli ki gay değildi; sanatçının konuşmasını tam anlayamadıkları için mi, yoksa müziğin ve enerjinin büyüsü o anda herkesi sevgiyle sarmalamıştı da, ondan mı o eller kalktı? Bilemedim.

Bildiğim tek şey...
Farklı olmanın, insanı çok yalnızlaştırdığı.   Dünya zaten kendimizden hoşlanmamamız için    birçok neden empoze ediyor.
Hele bir de sürüden ayrılıyorsak, başta biz kendimizi onaylamıyoruz. Sonra da çevre. Ayrıca, biz de farklı olana uzak duruyoruz.
Oysa kimiz ki biz, başkasını yargılayacak? Hepimiz aynı kaynaktan gelmiyor muyuz?

Ne güzel diyor şarkıda: Tanrı hata yapmaz
.
Son sözü de Yunus Emre söylesin o zaman:
“Yaratılanı severim, Yaradan’dan ötürü.”

Defne Samyeli / Milliyet Gazetesi





ONUR BAŞTÜRK LADY GAGA ÇIKARMASI

O la la Lady Gaga!

Dün geceki Lady Gaga konserine dair taze taze izlenimlere buyrun... Çıkışta tüm seyirciler olarak yediğimiz azarı nasıl sıkıcı bulduğumuzu da buradan okuyun :)

Dün gece İTÜ Stadı'nda binbir tane Lady Gaga izledik. 
Rock'çı Gaga, Katy Perry gibi çocuksu olabilen bir Gaga, Madonna gibi olmaya çalışan bir Gaga, koca poposundan, fit olmayan savruk bedeninden acayip memnun, bunu takmayan serseri bir Gaga. 
Bana sorarsanız aslında tek bir Gaga var: Sesi muhteşem Gaga. 
Piyanonun başına geçtiğinde kendini tam olarak bulan ve mutlu olan Gaga. 
Konserde bin tane farklı Gaga izledik ama esas Gaga oydu işte...

Peki başka neler var dün geceki konsere dair. Hemen söyleyeyim: 

* Endişelerim yersiz değilmiş, artık dünyaca ünlü starlar bile İTÜ Stadı'nı doldurmakta zorluk çekiyor. Öyle ki saat 20.45 civarı bile saha içi tam dolu değildi. 

* Batı tribününden 400 küsura bilet almış bir arkadaşım. Çok fazla bu fiyat, hem de çok. Konserlerin neden tam dolamadığı bu fiyattan daha iyi anlaşılıyor sanırım.

* Bir ajans sahibi itiraf ediyordu: "Bize dün bir sürü davetiye geldi". İşin bir de davetiye kısmı var yani. 

* "Judas" şarkısında bendeniz zıp zıp zıplarken çemkirenler oldu, arkadaşım duymuş, "Amma hoplayıp zıpladılar" diye... Konserdeyiz be arkadaşlar, neyin çemkirmesi bu? Ne yapalım, heykel gibi duralım mı?

* 15 şişme ağaçtan oluşan dev bahçe sahnenin yetersizliğinden kurulamamıştı. Hoş, kurulsa bile ben bu şovun naylon/şişme efektli halinden çok da hoşlanmadım. Gaga'nın sesine, yüksek sahne enerjisine ve sevimliliğine odaklandım. 

* Lady Gaga eşcinsellere yönelik konuşma yaparken bir ara "Nerdesin aşkım, burdayım aşkım" sloganı yükselir diye düşündüm, ama ön sıralardaki eşcinsel hayranlar çoğunlukla yabancıydı. 

* Telefonla çekim işi profesyonelleşmiş. Telefonuna tripot takıp tüm konseri baştan sonra çeken birini gördüm. Şaka gibiydi!

 * Lady Gaga onca tuhaf, uçuk kostümün ardında aslında fazlasıyla duygusal ve komik bir kadın. 
Daha önce izlediğim bir konserinde mesela, yirmi dakika kadar lise yıllarından bahsettiğini hatırlıyorum!
Madonna aroganlığı yok onda. Seyirciyle teması had safhada. Keza İstanbul konserinde de bu sıcaklığı fazlasıyla gösterdi. Ön sıralardan bir kız hayranını yanına çağırdı. Piyanosunun yanına oturttu. Şarkısını onunla beraber söyledi. 
Gel gör ki hayranının İran’dan olduğunu söyleyince Lady Gaga, Türk kalabalıkta bir hayal kırıklığı oluştu. 
Böyle bir konsere çevre ülkelerden de gelinebileceğini unutuyoruz bazen. Nitekim sahnenin ön tarafı İranlı, Lübnanlı Gaga hayranıyla doluydu.

 * Evet , diğer konserlerinde yaptığı gibi sahnede üstünü değiştirdi Gaga. Arkasını dönüp bir güzel soyundu, sonra da uzun çoraplı kız Pippi’yi anımsatan o fena halde çocuksu kostümünü giydi. Doğrusu bu ya, hiç de erotik değildi bu bölüm. 

 * Sonuç olarak, bu şov Gaga'nın ilk turnesi The Monster Ball'a göre daha zayıf bir içeriğe sahip. Daha çok Gaga'nın kendisiyle, "Şimdi ne giyecek haspam?" sorusuyla/merakıyla sürüklenen bir konser/turne. 

* Unutmadan, konser çıkışında bir de azarlandık! İTÜ'nün kaldırımlarına, çöp kutularına asılan şu bildiriler sayesinde: "Ahlak ve maneviyat tahribatına hayır! Edep yahu!" 
Kimin, nasıl astığı/yapıştırdığı belirsiz olan bu bildiriler herkesi şaşırttı ama çok da umrumuzda olmadı açıkçası.

Sadece, "Çok sıkıcısınız yahu" dedik, "Sizi gidi Niran Ünsal'ın askerleri!" :) 

Onur Baştürk/ Hürriyet Gazetesi






AYŞE ARMAN LADY GAGA ÇIKARMASI

Bir sukutuhayal olarak LADY GAGA

Kızım, Lady Gaga seviyor.

Dün heyecanla İTÜ'deki konsere gittik.
Doritos'un davetlisiydik.
Benim Lady Gaga kültürüm çok yok, birkaç şarkısını biliyorum o kadar.
Ama bir sempatim vardı, benim için "özgünlük" demekti, "özgürlük" demekti...
Hani paltosunu açıp, sergilediği çıplaklıkla insanları şaşırtan ama bunu daha çok önyargıları kırmak için yapan "zararsız deliler" vardır ya, benim için onlardandı.
Çılgın kıyafetleri, file çorapları, perukları, tipten tipe, kılıktan kılığa girmesi beni eğlendiriyordu.

Madonna'yla kıyaslandığında, "Haşa! Alakamız yok. Ben siyasi mesajlar vermiyorum. Ben siyasi bir figür değilim!" demesini ilgiyle izliyordum.
Ama tekrar ediyorum, müziği beni açmıyordu.
Hatta birkaç parçası hariç, gerisi sinirimi bozuyordu, bir süre sonra, "Biraz kısar mısın şunun sesini!" moduna geçiyordum.
Muhtemelen anlamıyorum.
Ama Alejandro, Bad Romance iyidir mesela.

GAGA ŞARKILAR

Alya, önce evde bir poster yaptı.
Üzerine, "En iyi şarkıları sen yapıyorsun!" yazdı.
Sonra "Beli açık tişört giyeceğim" dedi, "Tamam" dedim, "Şort giyeceğim!" dedi, "Tamam" dedim.
"Ama üşütürsün!" diye de ekledim.
İnat bir kızım var, olsun, bu bile hoşuma gidiyor, hayatta ne istediğini ve istemediğini benden daha iyi biliyor, "Onu bunu kırarım!" derdi yok, "Hayır" demekten de çekinmiyor, benden daha ileride Allah'tan...
"Sırt çantama kot, kazak ve yağmurluk koyarız. Üşürsem giyerim, tamam mı?" dedi.
Anlaştık.
Bir tek gözlerinin altına sürdüğü simleri sevmedim. Hoşuma gitmiyor bit kadar çocukta bu tür numaralar.
Söyledim, "Bir de zaten o, gözün üzerine sürülür, altına değil. Evde kılıktan kılığa girerken makyaj serbest, ama sokakta değil!" dedim.
Bazen ben de net olabiliyormuşum demek ki!

AKUSTİK YOK, ATMOSFER YOK

Neyse gittik.
Bir kere İTÜ'nün konser alanı olacak şey değil.
Üzgünüm ama durum bu.
İstanbul gibi şehre yakışacak yer değil, utanç verici.
Futbol sahasından bozma 
bir yer.
Akustik desen yok, atmosfer, ambiyans yok.
Yayık, dağınık bir yer.
Fena yani.
Alya'nın zorlamasına rağmen o "diamond ring"e de girmek istemedim, ezilirdik orada.
Uzaktan seyretmek de dürbün gerektiriyordu.
Ama bu kadarla kalsa iyi, daha kötü şeyler de yazacağım.

İÇİM ŞİŞTİ

Lady Gaga beni hayal kırıklığına uğrattı.
Resmen yıkıldım.
Beklediğimin çok daha altında bir performansla karşılaştım.
Ve şaşırdım.
İsmi büyük, kendi küçük.
Bayağı uyduruk geldi bana.
Sinirlendim de, o kadar yol teptik diye.
Sahnede kendini yerden yere atan, üstelik çok da iyi dans edemeyen biri çıktı.
Benim çıplaklığa, erotizme, hatta iyi pornografiye itirazım yok, asla olmaz.
Sen sahneye jinekolojik muayene masası çıkarırsın, öyle de bir şov yaparsın ki, estetik olur.
Ama dün izlediğim öyle değildi.
Bence uyduruk ve bayağıydı.
Ona eşlik eden dansçılar da kötüydü.
Cirque du Soleil kıyafetlerine benzer kıyafetler içindeydiler, ama onlar muhteşemdir, bunlar onlar gibi de değildi.
Hani desem ki, bu yepyeni bir tarz, öyle değil.
Hani desem ki, kadın seni senden alıyor, o kadar seksi, öyle de değil.
Hani desem ki, sesi muhteşem, gözlerini kapat dinle, öyle de değil.
Müzikler de harika değil.
Netice de içim şişti yani.
Hiçbir tarafından tutamadım, tutturamadım, sevemedim.
Ve kendime kızdım.
Hatta, "Sen bu kültürü anlayamıyorsun!" diye kendimi suçladım.

GAY'LERE MESAJ GÜZELDİ

Bir de galiba o küfürlü konuşmalar filan yaratıcı gelmiyor bana, hani izleyiciyi gaza getirmek için yapılan o protest tavırlar, el hareketleri filan.
Bunun çok daha içinde zekâ olanı yapılıyor...
Hah, dün "zekâ" eksikti bence o sahnede!
Böyle yazarken bile utanıyorum ama gerçek duygularım bunlar. Bir tek gay'lere iyi mesajlar verdi, o güzeldi bak.
Tanrı için gay, hetero ayrımı olmadığını söyledi, 'önemli olan iyi kalptir' dedi.
Kendince eşitlik, özgürlük, cinsel özgürlük ve barış mesajları verdi.
Belli ki Lady Gaga, tatlı, küçük bir kız ama o kadar...
Madonna ile onu kıyaslamak ona haksızlıkmış.
Kalibreleri farklı.
"Sahnede soyundu, kostüm değiştirdi, şok, şok şok"luk bir olay da yoktu, keşke olsaydı... 

Bir başka tespitim de, Lady Gaga izleyicilerinin beklediğinden çok daha farklı bir kitleden olmasıydı.
Diyeceğim benim için bir sukutuhayaldi.
Ama yine de, kimseyi kırmak istemem, belki de olan biteni ben anlamıyorum.
Bakın, bu da olabilir...








ÖMÜR GEDİK LADY GAGA ÇIKARMASI

Hürriyet 18.09.2014 Perşembe- A +

Lady Gaga ne kadar soyundu?

Lady Gaga, kendisine "kapalı giyin" çağrısı yapan Niran Ünsal'a inat mıdır nedir, sahnede soyundu.
Ama o kadar da abartmamak lazım, çünkü soyunurken seyirciye arkasını dönünce memelerini en net davulcusu ve kıyafetini giydiren gördü.
Popo derseniz, tüm konser boyunca ortadaydı zaten.
Köşeye dikkat çekmek için konuya buradan girdim ama sanmayın ki böyle devam edecek.
Konsere geleceğim tabii. 
Sezar'ın hakkı Sezar'a, Lady Gaga sağlam bir ses.
O kadar sağlam ki, ince topuklar üzerinde olduğu halde çılgınca dans eder ve kendini yerden yere atarken kalp atış hızının değişmesi bile sesini bir an olsun titretmiyor.
Müthiş bir orkestrayla gelmeyip, çoğu şarkıyı altyapıdan çalsa da sesiyle istediği gibi oynayarak, gitar ve piyano çalarak müzisyenliğini konuşturdu.
Seyirci ve küçük canavarlarıyla iletişimi mükemmeldi.
Eğlendirmesi bir yana, iyi de bir konser oldu.

Küfürlerini sevsinler

Öyle büyük bir Lady Gaga hayranı değilim.
Daha çok meraktan ve 'ne kadar marjinal olunur'un canlı örneğini görmek için gittim konserine.
Ama pek çok şeye de hayran kalarak çıktım.
Her şarkı öncesi ışık hızıyla kıyafet değiştirmesine, o kocaman, ağır peruklarla dans edip, üstüne bir de iyi şarkı söyleyebilmesine hayran oldum.
Konserini, ettiği küfürlerle süslemesi hiç rahatsız etmedi.
7 yaş da 70 de konserdeydi, ilk kez bu kadar geniş yaş aralığını birleştiren bir dünya starıyla karşılaştım.
Özgürlüğe, eşcinsel haklarına, tolerans ve sevgiye yaptığı vurguları çok samimi ve insancıl buldum.
İnandığı şeyleri konserlerinde milyonlara aktarabildiği için çok şanslı olduğunu düşündüm.

Podyuma çıkamadı

Lady Gaga biletlerinin ortalama fiyatının 400 ile 750 lira arasında olduğunu ve İTÜ stadının dolduğunu düşünürsek bu ülkede zengin çok diyebiliriz.
Hatta dedim bile.
Diğer yanda ise madem bu paraları verdik neden Amerika'dakilere benzer şovlar izlemiyoruz sorusu gündeme gelebilir.
İnternetten izlediğim, podyumun seyircinin içine kadar girdiği sahne İstanbul'da kurulmadı. 
Yani üç değil, iki boyutlu bir konser izlemiş olduk.
İçinizde kalmasın, açın youtube'dan podyum (catwalk) olan Lady Gaga konserlerine bir göz atın, farkı göreceksiniz.

Konser neden erken başladı!

Biz bilet üzerinde yazan konser saatinde başlayan konserlere alışık değiliz.
E bir de trafik denen bir şey var tabii. 
Saat 21.00'de insanlar hala alana gelmekteydi.
Ve onlar konserin başını kaçırdı... Gaga saat 21.00'de sahnedeydi.
Kendisinin her zaman bu kadar dakik olmadığını, hatta bazı konserlerine bir saati bulan gecikmelerle çıktığını biliyoruz.
İstanbul'daki dakikliğinin nedenini sonradan anladık.
Konser bittikten 10-15 dakika sonra sağanak yağmur başladı.
Lady Gaga'nın tam 21.00'de sahnede olmasının nedeni saat 23.00 gibi başlaması öngörülen (ve de aynen o saatte başlayan) yağmurmuş!

Nelere güldük

* Lady Gaga'nın sahnede mektubunu okuduğu Can isimli hayranına "neredesin Ken?" diye seslenmesine...
* Kendi konserde aklı aynı anda oynanmakta olan Galatasaray maçında olanlara...
* İnternette dönen, Yaşar Gaga, Lady Gaga'nın nesi oluyor geyiklerine...


''Eveett burada araya gireceğim. Biraz geçmişe gidelim. Ömür Gedik'in Lady Gaga'ya söylemediğini bırakmadığı günlere. Verip veriştirdiği ağzına gelen hakarti söylediği günlere. Neden söylemişti onuda hatırlatayım. Etten kıyafetine ve orjinal kürk giymesine saydırmıştı. Öyle olmuyormuş bu işler anladınız sanırım Ömür hanım. Sadece bakığında gördüğün şeyi eleştirmeyecekmişsin önce bir tanıyacakmışsın. Lady Gagayı tanıyıpta sevemeyecek biri yok bence zaten. Bu arada konser girişinde Ferhat Göçer ile birlikte yakalanan Ömür gedik bu günleri hatırlamış olacak ki pişmanlığını dile getirdi. Zamanında yaptığı o açıklamalardan ötürü çok pişman olduğunu, zaten o açıklamalardan sonra türkiyede ki Lady Gaga hayran kitlesini farkettiğini söyledi. Epey bir uğraşmış little monsterler ömür'le. Aferin size laf ettirmeyi Gaga'nıza.''




Prof DR NAZİFE GÜNGÖR LADY GAGA ÇIKARMASI

Lady Gaga sahnede mutsuz gençlik sahada

Lady Gaga geçen hafta  İstanbul’a geldi. Şuh görüntüsüyle, en seksi haliyle arzı endam ediverdi Atatürk Hava Limanında.

Sabahın köründe dolmaya başladı Havalimanı.  Meğer ne çok hayranı varmış Lady Gaga’nın ülkemizde. Neredeyse bütün gençlik oradaydı. Bugün okullarda da eğitim öğretimin ilk günü. Ama Lady Gaga geliyor ya  okul da neymiş. Lady Gaga bir kere gelir Türkiye’ye, bir daha kim bilir ne zaman gelir. Okul dediğin her gün var nasılsa. Bugün olmazsa yarın gidilir.

kose yazilari 2  Lady Gaga sahnede mutsuz gençlik sahadaMüthiş bir coşku havalimanında. Kalp çarpıntıları hızlı, heyecan dorukta. İşte o an. Lady Gaga bütün seksüel görkemiyle görünüverdi. Ve çığlıklar, bağrışlar, çağırışlar, inleyişler. Bir bakış, bir dokunuş için kendilerini ve de birbirlerini hiçe sayarak ileriye atılanlar.

Hedef Gaga!
İleri!

El kol tekme darbesi yiyenler, düşenler, ezilenler, yere çakılıp burnundan olanlar. Ama feda olsun Lady’ye. Giden burun olsun, gözler duruyor ya yeterli O’nu görmek için. Ya derinden gelen inleme seslerine ne dersiniz? O nasıl bir inleyiş, nasıl bir acı çekiş? Zincire vurulmuş da zincir darbeleriyle inleyişe geçmiş eski zaman köleleri gibi.

Ne oluyor bu çocuklara?

O içten, ta derinlerden gelen inlemeler hangi birikmiş acıların dışavurumu acaba?Biz ne yapmışız bu çocuklara? Nerede hata yapmışız? Lady Gaga’nın başarıp da bizim yapamadığımız nedir? Bu ve benzeri soruların tek olmasa da ilk akla gelen yanıtı: Popüler kültürün büyüleyici dünyası.

Değer kaygısı yoktur popüler kültürde. Merkezi yere parayı koymuştur çünkü. İnsanlığa dair her şey, bütün değerler, insanın ruh ve duygu dünyasına ait her tür arzu, gereksinim, dürtü, yaşamdaki beklentileri, hedefleri vb. her şey, ama her şey popüler kültürün ticari arenasında araçsallaştırılmaya mahkumdur.  İnsandan alınan hammadde popüler kültürün seri ve ticari üretim ortamında işlenerek yaldızlı ambalajlarda onun tüketimine sunulur. Yaldızlı ambalajların parıltısıyla gözler öylesine kamaşır ki ambalajın içerisindeki ürünün patentinin aslında kendilerine ait olduğunu anlayamazlar bile. Aslında kendi mutsuzluklarının, gerçekleştiremediklerinin, yetersiz kalışlarının, doyumsuzluklarının, eksik bırakılmışlıklarının vs. nin bu parıltılı ambalajlara sarmalanarak paketlenip kendilerine iade edildiğinin farkında bile değiller. Çünkü popüler kültürün yeniden üretim ortamında öylesine kurnazca, öylesine acımasızca işlenmiştir ki insanın özünü oluşturan her bir değer, her bir özellik, geri dönenin kendilerinden giden olduğunu bilemezler bir türlü.

Bunun en son somut örneği de Lady Gaga’nın Türkiye’ye gelişi. Devasa bir gençlik kitlesi karşıladı O’nu. İnlemelerle, ağlamalarla, bağrışlarla, yerlere kapanışlarla. Her yaştan, her inançtan, her düşünüşten gençlerimiz tek vücut oldular Lady’nin huzurunda, dile ve dize geldiler bir anda.  Popüler kültürün büyüleyesi dünyasında bir patlama anı yaşandı bir kez daha.  Yüreklerde birikip tortu yapmış acılar, beyinlerde saklı kalmış düşünceler fırlayıp çıkıverdi bir anda, kurtulup tutukluluktan, kanatlanıverdiler özgürlüğe.

İşte tam da bu noktada iş yapıyor popüler kültürün acımasız ticari dünyası. Bastırılmışlıklar, dışavurulamamışlıklar, eksik bırakılmışlıklar üzerinden iş yapıyor. İnsanın yoksulluğunu, yoksun bırakılmışlıklarını alıp kendi sentetik dünyasında muhteşem sömürü silahlarına dönüştürerek doğrultuyor hedefe.

Lady Gaga olayı da bu açıdan değerlendirilmeli. Günlerdir medyada tartışılageldiği gibi sorun bence ne  din ve inanç düşmanlığı ne de yerel değerlerin erozyona uğratılması çabası. Sonuç bunlar olabilir elbet. Birilerinin amaçları, hedefleri arasında toplumların ahlaki değerleriyle, yerel kültürel motifleriyle oynamak, onları aşındırarak kaotik bir ortam yaratma çabası da olabilir. Var da zaten. Ama asıl amaç bu aşındırmaların getireceği maddi kazanç. Diğer yandan kaos da yaratılmak isteniyor. Sistemleri ya da yerleşik yapıları yerinden oynatarak, karmaşa ve kaos ortamına sürüklemek, sonra da kaotik yapıya kendi istedikleri doğrultuda bir takım unsurları veya motifleri yerleştirmek de birilerinin işine gelebilir. Nitekim kitleler üzerinden kazancı sürekli hale getirmek için toplumsal ve kültürel yapıları sürekli olarak yeniden dizayn etmek gerekir. Kendi haline bırakıldığında toplumsal ve kültürel yapılar kendilerine özgü biçimlenmelere gidebilirler. Bu da onları dıştan dayatmalara karşı dirençli hale getirir. İşte bu tür direnç alanları ortaya çıkmasın, taşlar yerine oturmasın, kaos devam etsin ki birileri, parasal ve diğer güç alanlarını kontrol etmekte olan kesimler sistemleri kendi güç merkezlerine çeper yapabilsinler.

Dolayısıyla da sorun Lady Gaga değil, O’nunla ve diğer pop kültür aktivistleriyle sembollize edilen popüler kültürün ticari kazanç dünyası ve de onun arkasındaki politik ve ekonomik güçlerdir.

Prof Dr: Nazife Güngör



Bülent Ersoy: Edepsiz Lady Gaga

Bülent Ersoy’un tırnaklarının Lady Gaga’ya benzetilmesi üzerine Ersoy ilginç bir yorum yaptı. Bunun yanı sıra Lady Gaga’nın sahnede soyunması konusunda ise Diva ‘’Edebi bozmamak, kurallarını çiğnememek gerekir. Eğer Avrupalılaşmak buysa ben şahsen böyle Avrupalı olmayı istemem.‘’dedi.

#############

Lady Gaga Türkiye'de müslüman kesim ağırlıkta olduğu için ''Judas'' şarkısını setlistten çıkarmıştı fakat konser o kadar çoşkulu ve özgürdü ki ''Judas'' şarkısı onbinlerce  kişi ile bağıra çağıra söylendi.

Lady Gaga alışverişte

Ünlü şarkıcı, konserden sonraki gün Nişantaşı sokaklarında kimseye kendini göstermeden doyasıya alışveriş yaptı. Girdiği her mağazada yarım saatten daha fazla kaldı. Kılık değiştirerek doyasıya gezen Gaga'yı hayranları tabikide tanıdı.Gaga'yı otobüs durağında bile görebiliyoruz :)



Sosyal medyada konseri konuştu. İşte, o yorumlardan bazıları: 

Tunahan Kılıç @tunahankılıc  Lady Gaga konserimi olmuş yoksa Şeytan askerlerini  toplantıyamı çağırmış belli değil

Berna Laçin @bernalacin35 Lady Gaga biraz daha konusursa tomalar gelecek. 

Aylin Aslım @AylinAsLIM  ·  37 dakika  Lady Gaga fak dedi sonra da gey dedi 

Demet Akalin Kurt @DemetAkalin Ozgurluk guzel sey ❤️❤️ladyGaga hahhahhahaahh 

İrem Derici @iremderici  Gaga'dan ses verin, kadınımı izleyemedim, Bloody Mary söylerse beni anın.

Berna Laçin @bernalacin Lady Gaga konserine gitmek farzdır

Mehmet Tez @mehmettez   Lady Gaga konserinden bildiriyorum. Henüz soyunmadı.

Ömür Gedik @omurgedik  Dakik gaga. 21.00'de sahnede... #LadyGaga 

Yaşar @yasar_gunacgun Radio Gaga'yı biliyorum ben.

 Armağan Çağlayan @Armagan_caglaya  Lady Gaga konseri bildiğin boş

İstiklal Akarsu @istiklalAkarsu Lady Gaga bana bir "Hi" bile demedi. 

Melike Karakartal @melikekarakarta  Eğer ışınlanma keşfedilmiş olsaydı ve konseri önden oturarak izleyebilseydim Leydi Gaguş konserine giderdim ama ne yazık ki bu imkansız. 

Caner Çalışır @canerclsr Show haber'de lady gaga konseri öncesini gösteriyor konsere giden fan'ların hepsi marjinal lady gaga'yı gölgede bırakmış 

Aslı Aydıntaşbaş @asliaydintasbas Neden Lady Gaga? Anlayamadigim bir karakter. Ne ses var ne goruntu....! 

Hakan Hepcan @hakanhepcan  SON DAKİKA: Lady Gaga Niran Unsal'in elestirileri yuzunden konserini iptal edip muzigi birakti ardindan muslumanliga gectigini acikladi

Ahmet Okutan @hifzyl Lut kavminin torunları Lady Gaga konserinde

Başar Çankaya @basarcankaya İlluminati'nin en gözde projesi olan Lady Gaga, benim ilim, fıkıh, kuran öğrenmesi gereken gençlerimin ahlakını bozdu

Berna Laçin @bernalacin35  Tölerans ve sevgi diyor Lady Gaga ''Tamam mi Turkiye'' diye soruyor. Tolerans ne hatırlayamadığımız için sesimiz çıkmıyor.

Son Osmanlı @azimkeskin Lady Gaga isimli dünyaca ünlü fahişe, Sultan Fatih'in memleketinde çırıl çıplak soyunmuş. Fatihin torunlarına sukunetin bedeli sorulacak !!

Erol Beynam @erbeynam Bu arada Lady Gaga konserie gidenleri eleştiren vatandaşlarımız lütfen insan hakları ve cocuk tecavüzleri konusunda da bir yorum yapsın.

İlhan Şen @ilhan1453 Lady Gaga şeytan işi bir pisliktir. 2 gram imanı olan bu şeytanın konserine gidemez imanı elvermez.

Aylin Murathanoğlu @Ay_lin  Lady Gaga Dubai'da sansür yeyince memleketime kıçını açmayamı gelmiş.. Sıkıyorsa o kıçı Dubai'da açsaydı! Şeytan taşlarlardı Araplar !

Zeycan Küpeli @zeycan Sureti insan Sireti şeytan Lady Gaga .. Siyonist yıldızına selam olsun

Derya Cancu @adige  Şeytan (Lady Gaga) önce insana allahı unutturur Sonra '' çağdaş '' çöplükte ne varsa onu yutturur


Pelin Erdem @pelinerdem  #hicbirkuvvet beni Lady Gaga konserine giden şeytan çarpmış mahluklarla aynı fikre ısındıramaz

Mustafa Taş @MRvenus Hayatımın en hatırlanabilir gecesini yaşadım. Bugün sanatın bizi özgür bıraktığı bir yerdeydik Türkiye'de değil

Cansu Ozkaptan @cansuozkaptan Yanıbaşımız işid gündemimiz allak bullak sağımız solumuz suriyeli senin tek sorunun Gaga. Öperler adamı

Nazmi Yıldız @nazmydz  Dünyanın en içi boş, gereksiz insanlarını uzakta aramayın şuan Lady Gaga konserinde hepsi

Günes Duru @gunesduru  niran unsal bu gecede uyuyamaz Lady Gaga sahnede soyundu

Serra Altınok @serraaltnok Biraz sanatçı egom yüzünden sevmezmişim bu kadını önceden. Şimdi taptım desem yeridir. Bi 8-9 yıl daha genç olsaydım bende neler giyer giderdim o konsere

Başak Kutlu @basakutlu  Kadının durduğu noktaya bakıyorum. Bir de eleştirenlerin noktasına bakıyorum. Konuşarak değil çalışarak oluyor Lady Gaga iyi ki geldin ülkemize.

Bahttin Çakır @bahattincakir52  Lady Gaga konserine giden ucubeler yüzünden İstanbulda fırtına çıktı..! Helak is coming..

PuCCa @Puccaa  'Lady gaga gotunu acmasin' diye kampanya yapan niran unsal gibi hissediyorum kendimi.

Aysel Önbaş @ayselbaşön Bu gözler Lady Gaga'yı gördü. Şimdi kime baksam boş. Nasıl seviyorum öl dese ölcem o derece. İyiki öl demiyor




Aslında yazmayacaktım ama dayanamadım.

Lady Gaga İstanbul'a geldi. Müthiş sahne kostümleri  sahnesi ve sesiyle herkesi büyüledi. Lady Gaga fanları ise konser alanında bir karnaval havası yaşattı. Değişik kostümler ve toplumun saçma heteroseksist düzenini yıkan kostümlerde eşlik etti ki hepsini tebrik ediyor ve en güzel yerlerinden öpüyorum.

Fakat birden bir ses beliriyor bu kadar güzel bir görüntüye bir prüz. Kimden geliyor derseniz bahsedeyim.

Kendini hala 1976 yılında sanan; sahne şovunda abiye elbise giyip kafasını boyanın içine sokan ve devasa saç şekilleriyle şarkı söyleyen ki yaptığı şarkılarda kılık kıyafeti kadar saçma ve gereksiz olan NİRAN ÜNSAL söylüyor.
İlk okuduğumda bir kaaal geldi ardından azıcık dondum ve bastım kahkahayı.

Bir de şu kilişe kelimeler yok mu?
'Biz müslümanız, burası türkiye, yazık, gençlik nereye gidiyor ve bu erkeklerin hali ne' gibi gerzek kelimeler.
Bende buradan kendisine cevap veriyorum.

Canım benim, tatlı kontesim, demodeler kraliçem
Sen kim oluyorsun da hangi SIFATLA başka bir insanın giydiği kıyafeti eleştiriyor ve onu halka ifşa ediyorsun. Sana bunu yapma hakkını kim nereden veriyor?
Ayrıca toplum tarafından dışlanan ve ötekileştirilen insanlara yani LGBTİ bireylere nefret kusup homofobik söylemler yapıyorsun?

Sen kimsin! 

Ekran karşısında (En son televizyonun ilk çıktığı dönemler görmüşler sonradan daha gören olmamış.) "özgür, demokratik ve insan haklarının olduğu bir ülke istiyorum" diye konuşuyorsun ardından özgür yaşama, insan haklarına ve demokrasiye ait ters ne varsa onu yapıyorsun.
İlk önce şunu aklına sok!

1.Bir ülkenin dini olmaz olamaz eğer müslüman bir ülke dersen bu ülke laik  olamaz.

2.Hiçbir insanı eleştirme ya da yargılama hakkın yok, eğer başka bir canlıya zarar vermediyse. (Kısa etek ve topuklu ayakkabı giyen erkekleri kıskandıysan bir şey diyemem tabi, senden daha çok yakışmıştı onlara.)
Eğer o kendine uygun bulup giyinmişse sen SUSACAKSIN VE HADDİNİ BİLECEKSİN.

3.İnsanları homofobi ve nefretle doldurup sonra allaha sığınamazsın, müslümanım diyemezsin! İnsan ötekileştirmek hiçbir ahlakta etik değildir.
Sen bu kadar insanı ifşa ettin o insanların bir tanesi senin bu saçma söylemlerin yüzünden şiddet görürse bunun hesabını nasıl vereceksin?


Nerede o gururla taşıdığın vicdanın?
Şimdi sayın demode kontes! Sayın diyorum ama sana olan saygımdan değil kendime olan saygımdan.

Şunu o beynine sok.

LGBTİ bireyler vardır ve var olacaktır. LGBTİ bireylerin  özgürlüğü tüm ülkenin özgürlüğü  demek. Şunu da biliyorum şu an duvara konuşsam eminim anlardı senden bir şey anlamanı beklemiyorum ama biyolojik olarak insan olduğunu düşündüğüm için biraz kendini zorlamanı istiyorum eminim insanlığı keşfedeceksin ve onu seveceksin.

Ahlaksız bir toplum olmamız dileklerimle

Sevgilerle Almera'dan demode kontese.


''Eşcinseller haklarını desteklemenız sizi eşcinsel yapmaz. Tıpkı hayvan haklarını desteklediğinizde hayvan olmadığınız gibi. Tahmin ediyorum ki eşcinsel arkadaşlarımıza hayat iki kat daha zordur. Nefret söylemleriyle onlara 10 kat daha zor hale getirmeyelim. ''


Yıl 2008. Üniversiteye yeni başlayacağım. "Just Dance" isimli yeni bir şarkı çıkmış, her yerde çalıyor. Şarkıcının ismi Lady Gaga. Önce adını epey yadırgıyorum. Uzun zamandır varmış da ben tanımıyormuşum zannediyorum. Derken "Poker Face", "Love Game", "Paparazzi" şarkılarıyla müzik listelerinde en üst sıralara yerleşen Gaga, kısa sürede dünya çapında üne kavuşuyor...


Şarkılarını en çok dinlediğim isimlerden biri olmasına rağmen Lady Gaga'ya uzun süre ısınamadım. Fazla marjinal olmasından mıdır, bilemem ama eğlendirmek dışında bana duygu geçiremediği için hiçbir zaman en sevdiğim şarkıcılardan biri olmamıştı... Gelin görün ki 20. yüzyıl sanat akımlarını çok seven ve Pop sanatına âşık biri olarak, Gaga'nın "Born This Way" sonrası "ARTPOP" adını verdiği yeni albümünün üzerinde çalıştığını duyunca oldukça heyecanlanmıştım. Ne de olsa 2000'lerin, daha doğrusu 2010'ların popüler şarkıcıları o çok meşhur 50'li, 60'li Pop sanat kültüründen oldukça uzak, sadece popüler kültürün işçisi olmakla sınırlıydı. Hiçbir akımdan, kültürden, altyapıdan beslenmeyen günümüz şarkıcılarının arasından Lady Gaga güçlü sesi, müzisyen kimliği, marka değeri, sahne gösterileri ve sıra dışı duruşuyla kısa sürede sıyrılmayı başardı.

Şarkılarını sık sık dinlesem de bir gün Lady Gaga'nın bir albümünü ya da yeni bir şarkısını bu kadar merakla ve sabırsızlıkla bekleyeceğimi hiç düşünmezdim. Müzikten, şarkılardan güç alan biri olarak tam da güç toplamaya ihtiyacım olduğu zaman, geçtiğimiz yılın ağustos ayında "Applause" yayımlandı. İlk defa bir şarkıyı dijital platformlarda satışa sunulduğu an indirdim. Bu zaman zarfında "Applause"u tanıtmak amacıyla 2013 MTV Video Müzik Ödülleri'nde (VMA) sahne alan Gaga'nın sahnesine, performansına ve elbette şarkıya bir kez daha hayran kaldım. Şarkıcının bu performansıyla aslında yaptığı popüler ancak niteliksiz bir sürü şarkıcıya haddini bildirmekti...

Anılarımızı, yaşadıklarımızı zamanla unutuyoruz ama sevdiğimiz şarkıları, o şarkıların bize hissettirdiği duyguları asla unutmuyoruz. Geçen yaz Applause'u dinlerken "Allah'ım, inşallah Lady Gaga İstanbul'a gelir de Applause'u canlı dinlerim" diye içimden geçirdiğim anı çok iyi hatırlıyorum. Bu yüzden İstanbul konserinin biletleri satışa çıktığı gün gerçek bir "little monster" gibi davrandım ve 5 Mayıs'ta 10'u 20 geçe The ARTPOP Ball için Gayrettepe'deki Biletix gişesinden biletimi aldım...

Yaz bitmek üzereyken ve kulağımda hâlâ Applause çalarken nihayet 16 Eylül geldi. Binlerce insan İTÜ Stadyumu'nda beklemekteydi. Diğer dünya yıldızlarının aksine, Lady Gaga dinleyicilerini hiç bekletmedi. 21.00'de sahne binlerce kişinin alkışı, çığlığı eşliğinde açıldı. Gaga, "İstanbul, sizi seviyorum" diye bağırarak baştan bizi ele geçirdi ve ARTPOP'la unutulmaz bir gecenin açılışını gerçekleştirdi. Zaten konser boyunca "İstanbul" dilinden hiç düşmedi. Ayrıca Rihanna, Madonna, Justin Timberlake'le kıyasladığımda Lady Gaga en düzgün aksanla "İstanbul" diyen isimdi. Konsere ilgi yoğundu.

ARTPOP'tan sevilen şarkılarını sırayla okuyan Gaga, ardından altı yıl içerisinde klasikleşmeyi başarmış şarkılarını söyledi. Özellikle Just Dance, Poker Face, Alejandro, Judas, Telephone, Bad Romance gibi şarkılarda tansiyon ve enerji daha da yükseldi. Diğer dünya yıldızlarının aksine Lady Gaga, izleyicilerle çok daha fazla etkileşim içerisindeydi. Şarkı aralarında oradan oraya uçtu, yerlerde tepindi, izleyicilerle ilgilendi. Gaga, bir hayranının gömleğini giydi ve bir süre gömlekle şarkılarını seslendirdi. Gaga, Born This Way'i çalıp söylemek için piyanonun başına otururken İran'dan gelen hayranını sahneye çağırdı ve yanına oturttu. Bu sayede Lady Gaga'nın bir dinleyicisiyle olan temasına, iletişime bizzat tanık olduk. Şarkıcı, ardından peluş oyuncak içinde sahneye fırlatılan, Can isimli bir hayranının mektubunu okudu. İsmini de "Ken" olarak telaffuz etti. :) Gaga'nın her hâli kibirden uzak, samimi ve içtendi. Dinleyici kitlesinin önemli bir kısmını oluşturan eşcinselleri de es geçmeyen şarkıcı, "Dünyayı dolaştım. Gay olmak çok zor. Ne olduğunuzdan utanmayın, kendinizle gurur duyun. Tanrı hepimizi seviyor.Türk hayranlarım saklanmamalı" dedi. Verdiği mesajlar, yaptığı çağrılar gerçekten çok güzeldi ve toplum olarak ihtiyacımız olan türdendi. Hayatımda hiç bu kadar marjinal insanı bir arada görmemiştim. Kimi çevreler tarafından çok eleştirilse de ben farklı kostümler giyip konsere gelenleri içten içe tebrik ettim. Gençlerin sergiledikleri bu duruş toplumun ikiyüzlülüğüne atılmış bir tokattı. Ayrıca bence herkesten çok daha cesurlardı.

Başta sahne ve dekor olmak üzere Gaga'nın canlı vokali, kostümleri, dansçıları ve ışıklandırma muazzamdı. Lady Gaga'nın İstanbul sahnesinden ve seyircilerinden duyduğu mutluluk her hâlinden belliydi. Bir an olsun enerjisi düşmedi... Bu yüzden Lady Gaga'nın sahnede soyunması ve giyinmesi konserde olmayanlar ya da medya için ne kadar önemliyse konserdekiler için bir o kadar önemsizdi.

Bir yılı aşkın süredir beklediğim o an nihayet geldi. Lady Gaga, Applause ile sahnedeydi. Benim için âdeta zaman durdu. Müziğin gücü tam olarak buydu... Applause'u canlı dinlemek, binlerce insanla hep bir ağızdan söylemek ve kendimde o gücü hissetmek muhteşemdi... Hepimiz biraz alkış için yaşıyoruz sanki, Lady Gaga'nın şarkısında söylediği gibi... :)

Açıkçası Applause'un bitmesiyle benim için konser sona erdi. Sonra Lady Gaga birkaç şarkısını daha seslendirdi. 16 Eylül 2014 tarihi eminim ki benim gibi binlerce insanın hayatında unutulmamak üzere yer etti. Bir daha dünyaya bu kadar genç, yetenekli, donanımlı, çalışkan ve üretken bir yıldız gelir mi, sanmıyorum. Gerçi Madonna'dan sonra da o güçte yeni birinin gelebileceğini kimse düşünmüyordu. :) Ancak bir gerçek var ki Lady Gaga bu zamanların en iyisi ve çoktan tarihe geçti... Bu muhteşem kalabalığı oluşturan binlerce kişi olarak aslında biz de bu güzel tarihe tanıklık ettik...

Konser sona erdi. Arkadaşlar olarak birbirimize "İyi ki geldik. Hayatımıza çok güzel bir anı daha ekledik" dedik. Sonra kalabalık dağılmaya başladı. Yüzümde mutluluktan mütevellit şapşal bir gülümseme ve dilimde hâlâ "I live for the applause, applause, applause" vardı... :)


Türkiye’de bazen öyle rüzgarlar eser ki birbirine değmez. Bir taraf yıkılır, ötekinin ruhu duymaz. 


KONSERE GELEN ÜNLÜLER FANLAR VE KONSER MANZARALARI













































TEKRAR GEL GAGA SÜPERDİNNNNN :)


Diliminayarıyok.com
hürriyet.com.tr
radikal.com.tr
biletix.com